Hac Nasıl Yapılır ?

Farz Hac Üzerinde Uygulama
Hac görevini vacibleri, sünnetleri ve edebleri ile yapacak olan kimse, şu şekilde hareket eder:
1) Helâl ve temiz bir mal elde eder. Ödenmesi gerekli borçları   varsa, onları öder. Kazaya kalmış ibadetleri varsa, mümkün olduğu kadar   onları kaza eder. Günahlarından tevbe eder ve Allah'dan mağfiret diler.   Kendisini kötü söz ve hareketlerden korur. Güzel ahlâklı olmaya çalışır.   Tevazu hali içinde bulunur. Yola çıkacağı zaman evinde iki rekât namaz   kılar. "Bismillahi tevekkeltü alellahi lâ havle ve lâ kuvvete illâ   billâh" diyerek Allah'a sığınır. Ailesi, komşusu ve dostları ile   vedalaşarak yola çıkar.
2) Mikat denilen yerlerden birine varınca   yıkanır veya abdest alır. Giderilmesi gereken fazla kılları yok eder,   tırnakları keser. Elbiselerini çıkarır. Beyaz ve temiz olan iki parçadan   ibaret dikişsiz havlulara bürünür. Hoş kokulu şeylerden sürünür. Başını   açık ve ayaklarını çıplak bulundurur. Üstleri açık ve topukları kısa   olan ayakkabı giyer. İhram için iki rekât namaz kılar. İhrama niyet   edip: "Allahümme innî ürîdü'l-hacce, feyessirhu lî ve tebabbelhü minnî =   Ya Rabbi! Ben hac etmek istiyorum, onu bana kolaylaştır ve onu benden   kabul et" diye dua eder. Sonra "Lebbeykallahümme Lebbeyk..." diye   telbiyede bulunur.
3) Böyle ihrama girdikten sonra, eğer zevcesi   yanında ise, onunla ilişkide bulunmaz, öpmez ve okşamaz. Dikişli elbise   giyinmez. Artık hoş kokulu şeyler sürünmez. Saçları kesmez ve kıllarını   gidermez, tırnaklarını kesmez. Güvercin ve geyik gibi kara av   hayvanlarını avlamaz. Yeşil ağaçları ve otlan kesip koparmaz. Kötü ve   çirkin sözler söylemez. Arkadaşları ve başkaları ile çekişmez. Fakat   yıkanabilir ve para kesesini (kemerini) beline bağlayabilir.
4)   Her namaz kıldıkça ve yolcu kafilelerine her rastladıkça, yokuş çıkınca   ve yokuştan inince, yüksek sesle "Lebbeykallahümme Lebbeyk..." diye   telbiyede bulunur. Mekke'ye varacağı zaman yıkanır veya abdest alır,   Mekke'ye girince, hemen mescid-i Haram'a koşar. Beytullah'ı görünce   telbiye getirir, "Allahü Ekber" diye tekbir alır, "Lâ İlahe İllallah"   diye tehlilde bulunur. Salât ve selâm okuyarak: "Allahümme zid beyteke   teşrîfen ve tazimen ve tekrimen ve birren ve mehabeten = Ey Allah'ım!   Beyt-i şerifine mahsus teşrifi, tazimi, teklimi, ihsan ve yüceliği   artır," diye dua eder.
Sonra Hacer-i Esved tarafına yönelerek   tekbir alır. Hacer-i Esvedi selâmler. Mümkünse, kimseye eziyet vermeden   onu öper veya elini sürer. Sonra da Kabe'yi sola alarak Hatîm'in   dışından Kudüm Tavafına başlayıp remel yapar. (adımlarını kısaltıp   omuzların silkerek çalımlıca yürür.) Her dolaşmada Hacer-i Esved'in   karşısına gelince onu selâmlar. Bu tavafı tamamladıktan sonra İbrahim   aleyhisselâm'ın makamında, eğer kalabalık ise Mescidin uygun bir yerinde   iki rekât namaz kılar. Sonra yine Hacer-i Esved'i selâmlar!
5)   Böylece Kudüm Tavafını tamamladıktan sonra Sa'y için Safa ile Merve   caddesine çıkar. Önce Kabe'yi görebilecek şekilde Safa tümseğine çıkar.   Kabe'ye yönelerek tekbir ve tehlil getirir, salât ile selâmda bulunur.   Sonra buradan Merve'ye doğru gider. Yolda bulunan iki yeşildirek (ışık)   arasında biraz koşar. Bu şekilde dört defa Safa'dan Merve'ye karşı   tekbir ve tehlil getirir, salât ve selâmda bulunur. Böyle her gidiş   gelişte telbiye yapar. Koşarak Yürüdüğü zaman: "Allahümme'ğfir verham ve   tecavez amma ta'lem. Feinneke entel'aliyyül'azîm = Ya Rabbi! Bağışla ve   merhamet et. Bildiğin kusurlarımıza bakma. Şübhesiz ki sen, yücesin,   büyüksün," diye dua eder.
Bu gidiş ve gelişin (Şavtların) arka arkaya yapılması daha faziletlidir. Ara vererek yapılması da caizdir.
6) Yalnız hacca (İfrad hacca) niyet etmiş olan kimse, böyle sa'y   ettikten sonra da Mekke'de yine ihramlı olarak kalır. Kıran hacca niyet   eden de böyledir. Dilediği zaman Kabe'yi tavaf eder. Zilhicce'nin   sekizinci (terviye) gününde sabah namazını yine ihramlı olarak Mekke'de   kılar. Sonra Mina'ya çıkar. Orada arefe gününün sabah namazını kılıncaya   kadar durur. Sonra Arafat'a gider. O gün güneş batınca da, Arafat'dan   Müzdelife'ye yönelip geceyi Müzdelife'de geçirir. Akşam namazını yolda   kılmayıp onu yatsı namazı ile bareber Müzdelife'de imamla kılar. Kurban   Bayramı gününün fecri doğunca hemen sabah namazını kılar. Sonra   Müzdelife'de "Meş'ar-i Haram" denilen yere gider ve orada biraz durur.   Bütün bu yerlere gidiş gelişlerde telbiyede bulunur.
7) Meş'ar-i   Haram'da iken fecir tamamen açılınca henüz güneş doğmadan Mina'ya doğru   vakar ve sükûnetle yürümeye başlar. Mina'da "Akabe Cemresi" denilen yere   yedi küçük (nohut büyüklüğünde) taş atar. Bu taşları sağ elinin baş   parmağı ile şehadet parmağı arasında tutarak atar. Her birini attıkça   tekbir getirir. Taşları atınca orada beklemez. Sonra dilerse kurban   keser. Ondan sonra traş olur veya saçlarının uçlarından parmak uçları   kadar kırpar. Bunları yapınca bütün ihram yasakları kendisine helâl   olur; yalnız zevcesi ile yine ilişki kuramaz.
8) Bundan sonra   aynı günde (Bayramın birinci gününde) veya ikinci ve üçüncü gününde   Mekke'ye inip Ziyaret Tavafı yapar. Kudüm tavafında Remel yapmamış ise,   bunu Ziyaret Tavafının ilk üç devresinde yapar. Bu tavafı bitirince iki   rekât namaz kılar. Artık bu farz olan Ziyaret tavafından sonra zevcesi   ile ilişki kurabilir. Böylece bütün hac yasakları kalkmış olur.
Ziyaret Tavafı için, Mina'dan Mekke'ye Bayramın birinci günü inmek daha faziletlidir.
9) Ziyaret Tavafını yaptıktan sonra tekrar Mina'ya gider. Cemrelere   taş atmak için üç gün Mina'da oturur. Bayramın ikinci günü zeval   vaktinden sonra, Mina'daki "Mescid-i Hayf yakınında bulunan Cemr-i   Ula'dan başlayarak cemrelerin üçünü de taşlar. Şöyle ki: Yürüyerek önce   Cemre-i Ulâ'ya, sonra Cemre-i Vusta'ya yedişer taş atar. Her taşı   atarken tekbir alır. Bu iki cemreden her birinin yanında bekleyerek hem   kendisine, hem ana-babasına, hem de din kardeşlerine dua eder. Sonra   Cemre-i Akabe yakınına gider. Buna da yedi taş atar; ancak burada dua   için durmaz.
Bayramın üçüncü gününde de, zevalden sonra bu   şekilde cemreleri taşlar. Eğer Mina'da iken Bayramın dördüncü günü de   girecek olsa, o gün de böyle taşları atar. Bu güne ait olmak üzere cemre   taşları zevalden önce de atılabilir. Bu şekilde atılan taşların sayısı   yetmişe ulaşır. Bu taşlar Müzdelife'de iken veya Mina'ya gelirken   toplanır. İhtiyat olarak taşlar yıkanır. Bu taşları, cemrelerde biriken   taşlardan alıp atmak mekruhtur.
10) Bundan sonra tekrar Mekke'ye   döner veya yolda "Muhassab" denilen düzlükte biraz durup dinlenir. Ondan   sonra Mekke'ye giderek Harem-i şerife varır. Veda Tavafını yaparak iki   rekât namaz kılar. Sonra Zemzem kuyusunun yanına gider ve Beytullah'a   karşı durup kana kana içer. Bu su ile yüzünü ve başını yıkar. Mümkünse   bedenine de döker. İçtikçe şöyle dua eder:
"Allahümme es'elüke   ilmen nafıan ve rızkan vasian ve şifaen minkülli dâin = Allah'ım! Ben   senden faydalı ilim, geniş rızık ve her hastalıktan şifa dilerim."
11) Zemzem suyunu içtikten sonra Kabe'nin yüksek eşiğini öper. İmkân   bulursa içine girip iki rekât namaz kılar. Yüzünü duvarına sürüp Yüce   Allah'a hamd eder ve mağfiret diler. Tam bir edeble tekbir ve tehlil   getirerek Mültezem'e gelir. Yüzünü ve göğsünü oraya kor. Kabe'nin   örtüsüne yapışarak dua eder. Artık Mekke'de kalmayacaksa, yüzünü   Beytullah yönünden ayırmayarak ayrılık üzüntüsü ve kederi ile ağlaya   ağlaya veya ağlar gibi bir durumda arka arka çekilip Harem-i Şerifden   çıkar. Dilediği gün memleketine döner.
Bu hac görevlerini   (menasikini) yapmada kadınlar da erkekler gibidir. Ancak kadınlar   âdetleri üzere elbiselerini giyinmiş, başlarını ve ayaklarını örtmüş   bulunurlar. Bununla beraber yüzlerine dokunmamak üzere bir örtü (peçe)   de kullanabilirlir. Telbiyelerde seslerini yükseltemezler. Tavafda ve   Safa ile Merve arasında hızla yürümezler. İhramdan çıkmak için   saçlarının uçlarından biraz kesmekle yetinirler. Hacer-i Esved'i   selâmlamak için erkeklerin arasına sokulmazlar.
Adet görmeye   başlayan bir kadın, haccın bütün görevlerini yapar. Fakat bu hali ile   tavaf yapamaz. Tavafı sonraya bırakır. Bu geciktirmeden dolayı kendisine   kurban kesmek veya başka bir ceza gerekmez.
Ziyaret Tavafından sonra âdet gören kadından vacib olan veda tavafı düşer.














